Haber

Vedat Bilgin: Sendikalar ‘8 bin liradan fazla asgari ücret öderseniz zor durumda kalırız’ dedi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, yeni asgari ücret ve emeklilik yaşı (EYT) ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Asgari ücreti belirlemeden önce sendikalarla görüştüklerini söyleyen Vedat Alım, “Bana gelen en önemli şey ‘8 bin liranın üzerinde ne kadar asgari ücret öderseniz o kadar işimiz zorlaşır’ dediler. .’ ‘Toplu sözleşmeyi etkiler’ dediler” dedi.

EYT çalışmasının sona erdiğini kaydeden Alım, “EYT’ye gelince, 8 Eylül 1999’dan önce işe başlayanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapan kadınlar ve doğum yapmış olanlar. Asker borcu var. Birkaç istisnai durum var. Bunların dışında en çok sorulan soru prim gün sayımı. 1999’dan sonra işe girseler EYT’yi karşılamıyor” dedi.

Habertürk Televizyonu’nda yayınlanan Kübra Par’ın Açık ve Net programında Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç ve gazeteci Mehmet Acet’in sorularını yanıtlayan Vedat Bilgin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘TÜRK-İŞ’ AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI BİLİMSEL DEĞİL’

“Ergun Bey’in (TÜRK-İŞ Başkanı Ergun Atalay) açıklamalarını takip ediyorum. TÜRK-İŞ’in değerlendirmesini dikkatle okudum. Sendikalardan ‘çok iyiydi, çok mutluyuz’ demesini beklemek kolay olabilir. 1.785 lira.Rahmetli Kemal Tahir’in “yalancılar ortalıkta dolaşıyor” diye bir tabiri var.Sendikaların bu tür şeyleri kendi taleplerini güçlendirmek olarak kabul edilebilir ama gerçeklik algısını yerle bir ediyor.Bilimsel olmayan tespitler üzerine bir çalışma. Kendi yüzlerine söyledim, O yüzden rahatlıkla söylüyorum, ‘Söylediğiniz bu açıklamalar sizi bağlamalı’ diyorum. Yoksulluk sınırını 25 bin lira olarak belirlediler.

‘SENDİKALI ÇALIŞANLARINDAN KAÇ KİŞİ 25 BİN LİRA ALDI?’

“Sendika çalışanlarınızdan 25 bin lira alan kaç kişi var?” diye soruyorum. Bütün konfederasyonda bir kişi yok.” Ben bu konfederasyonlara yoksulluk sınırının altındaki maaşlarınızı belirlerken sormuyorum, “Sendika kimliğiniz ile kendi durumunuzu düşünüyor musunuz?” Şimdi sordum. doğal çok önemli bir soru yani orada bir sorun var taleplerini güçlendirmek için böyle şeyler yapıyorlar bunu yapabilirler ama kamuoyunun bunu bu şekilde algılaması çok problemli kendi güçlerini güçlendirmek için yaptıkları açıklamalar kendi durumu işi zorlaştırıyor sadece TÜRK-İŞ’in değil birçok kurumun yaptığı bu tür çalışmaları bilimsel bulmuyorum, bu da gerçeği yok ediyor.

TÜRKİYE NEDEN YOKSULLUK ARAŞTIRMASI YAPMIYOR SORUSU KESİNLİKLE

“TÜİK’in büyümesine, enflasyonuna itiraz ediyorlar. ‘TÜİK neden yoksulluk sınırı araştırması yapmıyor’ sorusu saçma. Çok kolay, sendikalar birleşsin, ‘Biz bu kadar yoksulluk sınırının üstündeki arkadaşlara para veriyoruz’ desinler. Kurumumuzda bir trend tespit etmek için Yapmış olduğunuz anket saat hakkında bilgi veriyor başka bir şey değil. Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmada çalışanların soruna bakış açısı sokaktaki insanların beklentisi ile farklılaşıyor. fabrikada araştırma yaptırdı.personel Ankara,İstanbul ve İzmir olmak üzere üç büyük ilde 8 binden fazla istedi.Türkiye ortalaması daha düşüktü”Anadolu’nun çeşitli illerinde 7 bin 600 küsur istediler. Üç büyük ildeki örnek dikkate alındığında talep edilen rakam 8 bin lira civarındaydı.”

‘BİRLİKLER TOPLU SÖZLEŞMELERİN ETKİLENDİĞİNİ SÖYLEDİ’

“Kendimizi sadece onunla sınırlamadık. Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika liderlerinin taleplerini aldım. Bana gelen en değerli şey, Türkiye’de sendikacılığın bir şekilde eleştirilmesi gerektiğidir.” 8 bin lira asgari ücret veriyorsun, o kadar zorlanırız” dediler, “Neden” dediler, “Toplu sözleşmelerde aldığımız ücretleri aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiliyor. “Çalıştığı yerde 10 bin liranın üzerinde sözleşmesi olan kaç işyeri var? Toplu sözleşmelerinizde belirttiğiniz fiyatlar var mı? İstedikleri asgari fiyat ile yaptıkları toplu sözleşme fiyatları arasında böyle bir fark yok.”

‘ÇALIŞANLARIN ÇOĞUNLUĞU ASGARİ ÜCRETTEN MEMNUN’

“Enflasyonu bir yana bırakalım, bu talepte bulunan arkadaşlarımız ve sendikacılarımız çok değerli işler yapıyorlar. Asgari fiyat isterken yaptıkları toplu sözleşme asgari fiyat anlaşması değil. Türkiye’deki tartışmaların büyük çoğunluğu açlık sınırı, Yoksulluk sınırı bilim dışıdır.Bilimsel araştırma mantığına dayanmazlar.Ankara’da 15 marketten alınan fiyatla Türkiye’nin açlık sınırı algısını yönetmek nasıl bir sorumsuzluktur.Bunu kesinlikle reddediyorum.Belirlediğimiz asgari fiyat geniş kadronun çoğunluğu tarafından makul ve değerli bulundu.”Bugünün kurallarında verilebilecek taban fiyattır. Şimdi enflasyon oranı sabitlendi. Elektrik fiyatlarında artış yok, hatta çok az bir düşüş var. Asgari fiyattaki artışın tüm fiyatlara yansıyacağını söylemek mümkün değil. Bu artış enflasyonu sınırlı da olsa etkiliyor.”

‘Gerekirse GEÇEN SENEKİ GİBİ YAPILABİLİR’

“Asgari fiyat yüksek belirlendiği için üstteki fiyatlar aslında yüzde 100 değil yüzde 60, yüzde 70, yüzde 80 artıyor. Aşağıdan yukarıya doğru artıyor. Vasıflılarda bu artış daha yüksek. Alt ustalar, personel asgari fiyatın bir kademe üzerinde. Türkiye” Enflasyon kontrol altına alınırsa, asgari ücret reel artışlara denk gelecek şekilde korunursa, ücretlilerin milli gelir içindeki payı artar. Enflasyon kontrol altında. Önümüzdeki yılın sonunda yüzde 20’ye düşeceğini tahmin ediyoruz. Mayıs/Haziran’da yüzde 35-40 düşmesini bekliyoruz. İşçilerimiz Toplu iş sözleşmelerinin üzerinde fiyat politikasını koruyan fiyat politikasını belirliyoruz. Başkanımızın burada bir dayanağı var. Taban fiyatların üzerinde olanları koruyacak bir politika izliyoruz. Cumhurbaşkanımız “Önümüzdeki yıl sonunda yüzde 20’yi göreceğiz merak etmeyin” dedi. 1 yıl önce bir savaş, bir salgın olacağını biliyor muyduk? Ek bir taban fiyat belirledik. Geçen yıl temmuz ayında nasıl müdahale ettiysek yine inanılmaz kurallarla müdahale ediyoruz. İhtiyaç olursa geçen yılki gibi bir artış yapılabilir.”

‘KÜÇÜK İŞLETMELER YASAL İŞLETMELER OLABİLİR’

“Fiyat artışlarının her minimum döneminde daha yüksek belirleme isteğimizin önündeki en büyük engel bu. Bu, farklı seviyelerdeki işletmelerde yaptığımız araştırmalarla ilgili. Küçük, orta ve büyük işletmeleri birbirinden ayırmayı araştırdık. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde en büyük endişe işten çıkarma korkusu. Çalışanlar Bu acele çok yüksek. çalışanlar var. Patronlar da var. Asgari ücret çok olursa 20 kişi çalıştırırım, 2 kişiyi işten çıkarırım’ diyenler var. Sonra sayıları analiz ettik. Bu birçok faktöre bağlıdır. Büyüme, üretim artar, ihracat devam ederse işletmeler, “Büyük işletmelerde daha az, küçük orta ölçekli işletmelerde daha çok istihdam oluyor ve küçük işletmelerde çok az işten çıkarma oluyor. Ancak bir süre sonra üretim artıyor.”

‘MEBURLARIN MAAŞLARINI ENFLASYON ÜZERİNDEN ARTIRACAĞIZ’

“Memur maaşlarıyla ilgili imzaladığımız bir konu var. Toplu sözleşmelerde enflasyon farkını veriyoruz. Bu yıl da enflasyonu artıracağız. Artık açıklamayacağım. Geçen ayki enflasyon hesaplandıktan sonra belirleniyor. Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra mutlaka Ocak ayında olacak. Aralık ayında enflasyon düşmeye devam edecek. “Bütün bunları değerlendirip alım gücünü destekleyecek oranda karar vereceğiz. Bitmemiş yarım kalmış işleri önceden açıklamak doğru olmaz. Fiyat artışları dışında memur ve çalışanlarımızın fiyatlarına çok değerli bir katkı sağladık. Fiyat düzeyinde toplanan vergileri hariç tuttuk. Bu tüm fiyatlara yansıyor. Şimdi başka bir şey.” daha fazlası yapılıyor.”

‘MALİYE BAKANLIĞI ÜÇTE VERGİ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR’

“Talepleri Maliye Bakanımızla birlikte değerlendirdik. Vergi dilimleri için çalışma yapılıyor. Maliye Bakanımız bunu açıkladığında çok değerli bir etkisi olacak. Kamu çalışanlarının fiyatlarını rahatlatacak. Neden olmasın.” Ocak ayında aldığımız maaşı Temmuz’da alırsak” ortadan kalkacak.

‘BAĞKUR EMEKLİLERİ DE KAYIT OLACAK’

“En düşük maaşı alan emekliler var. Çok düşüktü. Açıklandığı gün fena değildi, enflasyon koşullarında kısa sürdü. Kim bunlar? Prim gün sayısını tamamlamamışlar, çoğunlukla BAĞKUR’lular.” Devlet ‘Bu insanlara borç alma imkanı bulalım’ dedi. Emekli maaşlarından ödendi. Bu sosyal bir taban. Sayıları 500 bin civarında. Tıpkı sosyal devletin sosyal diyen bir düzenleme yaptığı gibi. Devlet kimseyi bedelsiz, gelirsiz bırakmayacak, bunlar da yeniden değerlendirilecek.”

‘EMEKLİLERİN MAAŞLARINA EN DÜŞÜK ARTIŞ ORAN ÇIKTIĞINDA ONAYLANACAK’

“En düşük emekli maaşı ne olabilir sorusu bunca zam ve oranlar belirlendikten sonra olacak. Emeklilikler prime bağlı. Muhalefet prim vermesin diye söylüyor. Bu ilişkiyi bozan bir şey. Biz ödeyerek emekli maaşı alıyoruz. Bunu asgari ücretle karıştırmamak için “Prim ödemesek de emekli maaşı vermemiz gerekiyor. Emekli maaşı vermenin mantığı sürdürülebilir değil. Enflasyon farkını da dikkate alarak en düşük olanı yükseltmek bizim sistemimizdir” dedi.

‘8 EYLÜL 1999’DAN SONRA İSTİHDAM EDİLENLER EYT’Yİ KAPATMAZ’

“Teknik çalışmaları tamamlanmamış iş. EYT denilince 8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlayanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapmış ve askerliğini yapmış kadınların borçları var. bir kaç istisnai durum bunlar dışında en çok sorulan soru prim gün sayısı eksik borç alabilir miyim 1999 yılından sonra işe girerlerse EYT’yi kapsamaz mevcut kanunumuzdaki haklar devam.Yurt dışında çalışanlar var.Olağanüstü kurumlarımıza başvuranlar var.Orada da benzer karışıklıklar var.’İkramiye günlerimizi tamamlayalım, emekli olalım’ dediler.Onlar için de aynı şey geçerli. EYT, 8 Eylül 1999’dan önce işe başlamayı zorunlu kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi halde borçlanarak yapılamaz.”

‘EYT’TE YAŞ SINIRI ÇALIŞMALAR TAMAMLANDIKTAN SONRA BELİRLEYECEK’

“Aralık ayına kadar yaklaşık 1 milyon 900 bin kişi. Ocak ayında 2 milyonun biraz üzerinde. Dediğimiz kurallara uyuyor. Prim günleri ve hizmet süreleri dolanların sayısı. Girin 2 milyon girin.Bazıları 5-6 milyon.Uzman kılığına girmiş bir adam diyor ki “Bu iş 13 milyona çıkar. Şimdi bunları belirlemeye çalışıyoruz. Başvuruyor. Adam daha önce yurtdışında BAĞKUR SSK’da çalışıyordu. Başvurmadan dosyalarını birleştiremiyoruz. Hararetli bir iştir.” Yaş sınırına tüm çalışmalar ortaya konulduktan ve toplam tablo görüldükten sonra karar verilecek. Burada devleti düşünüyorum, vatandaşlarımıza en fazla katkı sağlayabilecek çözüme odaklanmak gerekiyor. Tabloyu tam olarak belirlemeye çalışıyoruz, kaç kişi kaç yaşında, EYT’de yaş ortalaması yüzde 49,9, bu işi bitirmeye çalışıyoruz.

EYT’yi sanırım bu ay sonuna kadar Meclis’e taşıyacağız. Bu ay içinde bitirebilirsek, bitiremezsek ocak ayında alacağız. Son durumu önümüzdeki 26 Aralık’ta Cumhurbaşkanımıza sunacağım. Meclisin iradesi ile çıktığı zaman Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.

‘KISMİ EMEKLİLİK ÇALIŞMALARI MOTAMOT’LA DEVAM EDECEK’

“Kısmi emeklilik şartları da aynı kalacak. O insanlar rahat uyusun, onların programında herhangi bir değişiklik yapmıyoruz.”

‘SEÇİM EKONOMİSİ UYGULAMAZ’

Türkiye, Avrupa’da bütçe istikrarı en iyi olan ülkelerden biridir. Bütçe gelirlerindeki artış varsayımların üzerinde gerçekleşti. Bütün bunlar hesaba dayalıdır. Seçim ekonomisini uygulamıyoruz, gerçekçi ekonomiyi uyguluyoruz. Popülizm yapmayan, gerçekçi ve vatandaşlarımızı enflasyon sarmalına sokmayacak bir denge politikası sürdürecek bir yaklaşımımız var. Gerçekçi politikamız enflasyonun düşmesiyle birlikte daha fazla refah olarak geri dönecektir. EYT sonrası 1 hafta ile 2 hafta arasında fark var mı? Önemli olan sağlıklı bir şekilde girmesidir. TBMM’ye götüreceğiz. TBMM tatilden sonra çalışma programını başlatıyor.”

‘SENDİKALARA ENGEL OLAN İŞVERENLE MÜCADELE VERİYORUZ’

“Türkiye’de birinci önceliğimiz işveren nezdinde işçimizin hukukunu korumaktır. Sendikalaşmayı sonuna kadar destekliyorum. Sendikalaşmaya karşı çıkan işverenlere karşı her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz. Onları iş koluna yönlendiriyoruz. Asgari ücrette enflasyonun yıkılmasına engel olduk.1 ay önce muhalefet ‘bari 7 bin lira olmalı’ dediğini hatırlayalım’ demişti. Bu bir sosyal politika aracı, bunların güçlendirilmesi gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu