Dr.Saffet Ercan: İstanbul’da Kızamık Salgını Var, 15 İlde Aşılarda Sorun Var!
İstanbul’da kızamık salgını Ocak ayından bu yana doktorlar kanser riskine karşı uyarılarda bulunuyor. Ocak ayından bu yana kızamık vakalarında hızlı bir artış yaşandığına işaret eden İstanbul Tabip Odası (İTO), iki gün önce yaptığı toplantıda kızamık vakalarındaki artışın endişe verici olduğunu belirterek, “salgın var” vurgusu yaptı.
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Saffet Ercan, Bilim Sıhhat Haber Ajansı’nın (BSHA) Instagram canlı yayınında İstanbul’da yaşanan kızamık salgını ve hastalığı hakkında değerli açıklamalarda bulundu. BSHA Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci-Yazar Erkan Doğan’ın konuğu Dr. Ercan, “İstanbul’da kızamık salgını var. Mızrak çuvala sığmaz. Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul’daki kızamık salgınındaki mevcut durum hakkında acilen halkı bilgilendirmesi gerekiyor.
Son 2 Ayda 343 Vaka!
Ercan, Sağlık Bakanlığı’nın kızamık vakalarına ilişkin son 3 aya ait verileri hiçbir yerde paylaşmadığını belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Nisan 2022’den Mart 2023’e kadar olan kızamık vakalarına ilişkin verileri var. 10 ayda 457 olay paylaşılıyor ve bunların 343’ü son iki ayla ilgili. Ocak ayında İstanbul Bahçelievler’de bir çocuğun kızamıktan, Mayıs ayında ise bir Uygur Türk çocuğunun hayatını kaybettiğini öğrendik. Bu çağda aşıyla önlenebilir bir hastalıktan tek bir evladımızı bile kaybetmek insanlık ve tıp adına bizleri utandırıyor.”
15 İlde Aşılarda Amaca Ulaşılamadı
İstanbul dışındaki diğer büyük illerde; Ankara ve İzmir’de kızamık salgını var mı? Ercan, soruyu şöyle yanıtladı: “İstanbul’daki kızamık durumunu doktorlarımızın yer aldığı sosyal bağlantı kümelerinden öğreniyoruz. Diğer büyük illerimizden bize ulaşan bir bilgi akışı yok. Ama tabi diğer illerde de olaylar olması muhtemel. Kızamık hastalığında aşılama oranı düştükçe hastalığın görülme sıklığı ve yayılması artmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılı bilgilerine göre 12’nci ve 48’inci ayda yapılan kızamık aşılarında tüm illerde yüzde 95 oranında aşılama sağlanmalı. Ancak bazı illerde bu amacın gerçekleşmediğini görüyoruz. Bunlardan biri İstanbul’da. İstanbul yüzde 90’ın altında. Doğu ve Güneydoğu illerimizde aşılama oranları ve sağlık-ekonomik endeksleri gerisindedir. Bulgularımıza göre; Ülke genelinde 15 ilde ikinci doz kızamık aşısı hedefine ulaşılmasında sıkıntılar yaşanıyor.”
DSÖ Salgın Unsurlarında İlk Adım Olan ‘Şeffaflık’ Bile Atılamadı
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Saffet Ercan, DSÖ’nün salgınla mücadelede belirlediği ana başlıklara değinerek, şeffaflık faktörünün bunların başında geldiğini belirtti. Ercan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz yoğun bir göç aldı. Aşılamadaki aksamalar ve hedefe ulaşamamanın da bu göç dalgasında etkisi var. Önemli bir sağlık sorunu var ve tahlil var. Hangi analiz bilim için en uygunsa o araştırılmalı ve uygulanmalıdır. Ancak bu sorunun varlığı örtbas ediliyor. Kabul etmiyorum. Salgını izleme çabası var. Kızamık tedavisinde DSÖ; ‘Şeffaf olacaksın, erken açıklama yapacaksın, güven vereceksin’ unsurları var. Şimdi kızamık salgınında ilk adımı bile atamadık. Sağlık yönetiminde uygun adımları atarak sahadaki objektif durumu değerlendirmemiz ve konuşmamız gerekiyor. Kontrolsüz göç sorunu ve beraberinde getirdiği sorunlar çözülebilir. Bu konuyla ilgilenen STK’lar ve meslek kuruluşları ile temasa geçilebildiği sürece takviyeler alınabilir. Sağlık Bakanlığı ortak akıl geliştirmeye çalışmalıdır.”
Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul’daki kızamık salgınının Turkuaz tablosunu paylaşması, aşılama oranlarını açıklaması, ilçeler bazında aşılama çalışmalarına ağırlık vermesi ve Covid-19 pandemisinde olduğu gibi kızamık vaka takiplerini yapması gerektiğine işaret eden Dr. Ercan, “Üstelik Sağlık Bakanlığı vatandaşlara yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmalı” dedi.
Ailelere Çağrı!
Ülkemizde kızamıkta aşılama çalışmalarının 1980 yılından sonra başladığına işaret eden İTO Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Ercan, “Kızamık gerçeği var. Ailelere sesleniyoruz ve bu dönemde 12 aylık ve 48 aylık çocuklarını mutlaka ASM’lere giderek aşılarını yaptırsınlar. Ayrıca 9 aylık bebeklerin de aşı olması gerekiyor ki salgın günlerinde çocukları daha iyi korunsun. Bir çocuk 1 yaşında kızamığa karşı aşılanmışsa bu çocuğun aşılanmasına gerek yoktur. Yetişkinler için; Kızamık geçirmişlerse, bu kişilerin aşıya ihtiyaçları yoktur. Ancak kızamık olduğuna dair net bir bilgisi yoksa aşı olması gerekir. Sağlık çalışanı risk grubundadır ve o kişinin de aşı olması gerekir. Kızamığın bulaşıp bulaşmadığı bilinmiyorsa, bu antikor testi ile tespit edilebilir. Ancak risk kümemiz şu anda kızamığın ölümcül etkilerinden en çok etkilenen çocuklar. Çocukları ve ileri yaş grubunu daha çok etkiler ve hastalık ölümcül olabilir. 3 yaşındaki çocuğu için anne 4 yaşındaki aşıyı beklemeli.”
Çocuğunuzda Ateş ve Döküntü Varsa Hastaneye Başvurun!
Ailelere kızamık belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Ercan, “Çocuklarınızda ateş ve kızarıklık başladıysa bu dönemde aklınıza ilk gelecek ‘benim çocuğum kızamık olabilir’ düşüncesi olmalı. . Çocuklarında bu tür şikayetler gören aileler kızamık hastalığına dikkat etmeli ve vakit kaybetmeden aile sağlığı merkezine veya hastaneye başvurmalıdır. Kızamık, önlenmesi çok kolay olan bir hastalıktır. Aşıların yüzde 95 koruyuculuğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Uygun dozlar yapılırsa yüzde yüze yakın koruma sağlanabilir. Kızamık aşıları aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz yapılıyor, teminde bir sıkıntı yok. Kızamık aşısı için yapılması gereken tek şey aile sağlığı merkezlerine başvurmak.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)